İddia: Kusursuz olduğu söylenen Allah neden hastalığı, afetleri, açlığı veriyor? Bir şeyde kusur varsa yapan da kusurludur.
Cevap: Öncelikle bakılması gereken “kusur” kısmıdır. Bir şeyi nasıl kusur olarak tanımlarız? Örneğin bir kapı size yemek hazırlamadığı için kusurlu olarak tanımlanabilir mi? Elbette hayır. Öyleyse bir şeyin kusurlu olup olmamasının ölçüsü nedir? Yapılış amacıdır. Bir şey eğer ortaya konuş amacını gerçekleştiremiyorsa kusurlu kabul edilir. Kapının özelliği arada duvar görevi görmesi ve aynı zamanda istendiği zaman açılabilmesidir. Bu görevlerden birini yerine getiremezse kusurlu kabul edilir. O halde, afet, hastalık ve benzeri şeylerin kusur olarak kabul edilmesi için dine göre yapılış amacına inmek gerekir. Pekâlâ, yine bir örnekle devam edelim; cam örneğine bakacak olursak; camın özelliği şeffaf olması, arkasını göstermesidir. Fakat bazen, arkası karanlık olduğunda önündeki şeyi yansıtır. Yansıtması da, yapılış amacından şaşması demektir. O halde bu cama, elinde olmayan bir nedenden dolayı herhangi bir şeyi yansıtması sonucu yapılış amacından şaşması hasebiyle kusurlu diyebilir miyiz? Hayır. Öyleyse, bu noktada insanın yaratılış amacına inmek, o şekilde bu “kusur” nitelemesini değerlendirmek gerekir. Dinde insanın yaratılış amacı Kur’an’da “Ve ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zariyat Suresi 56. ayet, Diyanet İşleri çevirisi) olarak geçer. O halde, insanlar ellerinde olmayan bir durumdan ötürü ibadet edemediğinde bu kusur olarak kabul edilmez. Dolayısıyla hastalık, afet, açlık ve benzeri durumların yol açtığı sorunların insan üzerinde etkisi ibadet edemeyecek kadar fazla olsa da, bu kusur olarak kabul edilemez. (bkz. cam örneği)
Saygılarımla, Utku Asker.
Ziyaret Edilen Diğer Yazılar